Blair Gazze’de Barış Elçisi mi? Yoksa Yeni Bir Vesayetçinin Maskesi mi?

Gazze yanıyor, enkaz altında hayatlar kayboluyor. Dünya ise “barış” masalları anlatıyor. Ve sahneye çıkarılan isim kim?

Tony Blair.

Evet, Irak’ı yalanlarla işgal eden, milyonların ölümüne yol açan, “Ortadoğu’ya demokrasi getireceğiz” diyerek koca bir ülkeyi yıkıma sürükleyen o Blair.

Irak’ın Küllerinden Gazze’ye

2003’te Bush’un yanında durdu. Sahte raporlarla İngiltere’yi savaşa soktu. “Kitle imha silahı” dediler, yalan çıktı. O yalanın bedelini hâlâ milyonlar ödüyor.

Şimdi aynı adam Gazze’ye “umut” diye pazarlanıyor. Hangi akıl? Hangi vicdan buna izin veriyor?

Irak’ta barışı getiremeyen, Gazze’ye ne getirecek?

Filistinlilerin Umutlarıyla Alay Etmek

Blair, Ortadoğu Dörtlüsü’nün temsilcisi olduğunda Filistinlilere ne verdi?

Hiçbir şey. İsrail’in isteklerini yerine getiren, Filistin’in haklarını görmezden gelen bir isimden söz ediyoruz.

Filistinlilerin mesajı açık net: “Blair İstenmeyen adam.”

Ama Batı ısrarla bu adamı dayatıyor. Neden?

Çünkü barış istemiyorlar. Tecrit istiyorlar.

Batı’nın Kirli Hesabı

Amerika’nın, Avrupa’nın, Körfez’in tek derdi Gazze’nin yaralarını sarmak değil. Amaç, Gazze’yi kontrol edilebilir bir hapishaneye çevirmek.

Tony Blair’in kurduğu enstitünün “ertesi gün planları” bunu kanıtlıyor.

İddialara göre Gazzelilere “topraklarınızı terk edin, para alın” teklifi bile masada. Bu, yeniden imar değil; bu, bir nüfus mühendisliğidir.

Batı’nın barış dediği şey, Filistinlilerin susması.

Açık Konuşalım

Blair barış elçisi falan değil. Blair, Batı’nın Filistin üzerindeki yeni vesayet projesinin yüzü.

Barış isteyen ise Filistinlilerin iradesidir, kendi seçtikleri temsilcilerdir. Blair değil. Bush’un suç ortağı bir adamdan barış çıkmaz.

Batı samimiyse tek yapması gereken var: Filistinlilerin söz hakkına saygı duymak. Ama bunu yapmazlar, çünkü asıl amaçları barış değil, Filistin’i tasfiye etmek.