Bir milletin kalbine atılan en derin çizikler, bazen bir bombayla değil, bir kalemle atılır.
Son günlerde Leman dergisinin kapağında yayımlanan bir karikatür, sadece bir çizgi değil; milyonlarca insanın inancına, sevgisine ve vicdanına saplanan bir hançerdi. Özgürlük adıyla çizilen bu karikatür, inancın özüne değil, inananların kalbine yönelmişti.
Evet, ifade özgürlüğü değerlidir. Ama bu özgürlük, başkasının kutsalına çarptığında artık özgürlük değil; saygısızlık, küstahlık ve provokasyon olur.
Hz. Muhammed…
Bu toprakların duasında, gözyaşında, sükûtunda bin yıldır yaşayan o yüce rehber. O’na uzanan dil, aslında bu milletin maneviyatına uzanmıştır. Bu, sadece bir dini mesele değil; aynı zamanda bir ahlak, bir terbiye, bir toplumsal barış meselesidir.
Düşünün bir baba, evladına peygamber sevgisini anlatırken, ertesi gün bir karikatürle onun değerinin alaya alınmasını nasıl açıklayacak?
Bu sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de hafızasında iz bırakacak bir yaradır.
Eğer bir çizim; saygıyı, adaleti, vicdanı ve toplumsal huzuru zedeliyorsa, o artık sanat değil, fitnedir.
Bu süreçte öfkeyle hareket eden de, suskun kalan da aynı çukura düşebilir.
Biz; aklımızla savunmalı, kalbimizle karşı durmalı, duamızla direnmeliyiz.
Bir gün o karikatür unutulur belki…
Ama kutsalımıza uzanan o çizgi, bu milletin yüreğinde silinmeyecek bir iz bırakır.
Ve unutmayalım:
Bu millet çok şeye sabreder…
Ama Hz. Peygamber’ine uzanan dile asla boyun eğmez.
“Kutsalına sahip çıkamayan bir millet, geleceğine yön veremez.”
İsmail Acar
74haber.com
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmail Acar
Kutsala Dokunan Kalem
Bir milletin kalbine atılan en derin çizikler, bazen bir bombayla değil, bir kalemle atılır.
Son günlerde Leman dergisinin kapağında yayımlanan bir karikatür, sadece bir çizgi değil; milyonlarca insanın inancına, sevgisine ve vicdanına saplanan bir hançerdi. Özgürlük adıyla çizilen bu karikatür, inancın özüne değil, inananların kalbine yönelmişti.
Evet, ifade özgürlüğü değerlidir. Ama bu özgürlük, başkasının kutsalına çarptığında artık özgürlük değil; saygısızlık, küstahlık ve provokasyon olur.
Hz. Muhammed…
Bu toprakların duasında, gözyaşında, sükûtunda bin yıldır yaşayan o yüce rehber. O’na uzanan dil, aslında bu milletin maneviyatına uzanmıştır. Bu, sadece bir dini mesele değil; aynı zamanda bir ahlak, bir terbiye, bir toplumsal barış meselesidir.
Düşünün bir baba, evladına peygamber sevgisini anlatırken, ertesi gün bir karikatürle onun değerinin alaya alınmasını nasıl açıklayacak?
Bu sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de hafızasında iz bırakacak bir yaradır.
Eğer bir çizim; saygıyı, adaleti, vicdanı ve toplumsal huzuru zedeliyorsa, o artık sanat değil, fitnedir.
Bu süreçte öfkeyle hareket eden de, suskun kalan da aynı çukura düşebilir.
Biz; aklımızla savunmalı, kalbimizle karşı durmalı, duamızla direnmeliyiz.
Bir gün o karikatür unutulur belki…
Ama kutsalımıza uzanan o çizgi, bu milletin yüreğinde silinmeyecek bir iz bırakır.
Ve unutmayalım:
Bu millet çok şeye sabreder…
Ama Hz. Peygamber’ine uzanan dile asla boyun eğmez.
“Kutsalına sahip çıkamayan bir millet, geleceğine yön veremez.”
İsmail Acar
74haber.com