Kendine Yabancılaşan İnsan

Yazının Giriş Tarihi: 13.05.2025 18:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.05.2025 18:13

Kendine Yabancılaşan İnsan

Bir zamanlar insan, kendi iç dünyasına doğru uzun yürüyüşlere çıkardı. Sessizlikte kendi sesini, yalnızlıkta içten bir dostluğu bulurdu. Şimdi ise her şey gürültülü. Her şey hızlı. Ve ne acıdır ki; bu kalabalık çağda, insan en çok kendine uzak

Sabahları yataktan kalktığında ilk kez kendi ruhuna değil, telefondaki bildirimlere uyanan bir insan tipi var artık. Başkalarının ne yaptığına, ne düşündüğüne odaklı bir hayatın içinde, kendi düşüncelerine ne kadar yer kalabilir ki?

Aynada gördüğü yüze yabancı, giydiği kıyafetten duruşuna kadar başkalarının beğenisine göre şekillenen, konuşurken içini değil trendleri dillendiren bir birey… Oysa insanın en doğal hali, en gerçek hâlidir. Ama o gerçek artık saklı. Çünkü modern zamanlar bize “olduğun gibi görünme”, “göründüğün gibi ol” dayatmasını sunuyor.

Bu çağda kendine sadık kalmak, adeta bir direniştir.

Bir birey olmak değil, “marka” olmak yüceltiliyor.

Sade kalmak değil, “görünür” olmak övülüyor.

Ve sonuç olarak:

Kalabalıklar içinde daha yalnız, sesler arasında daha sessiz, başarıların ortasında daha yorgun bir insan…

İnsanın kendine yabancılaşması; bir anda olmaz.

Yavaş yavaş başlar:

• İçten gelen bir “istemiyorum” sesini bastırmakla,

• Bir “bu bana göre değil” hissini susturmakla,

• Sırf yalnız kalmamak için yanlış dostluklara katlanmakla…

Zamanla insan, kendi kendisini tanıyamaz hale gelir.

Hayatını yaşarken fark etmez bile; aslında başkasının hayalini yaşadığını…

Oysa özlemini duyduğumuz şey tam da budur:

İçten gelen bir “evet bu benim!” diyebileceğimiz bir yaşam.

Bu yüzden insan, yeniden kendiyle buluşmalıdır.

Bir akşam sessizce yürürken iç sesini dinlemeli,

Bir şarkıda geçmişini hatırlamalı,

Bir çocuk kahkahasında kendi masumiyetini anımsamalı…

Ve hatırlamalı ki:

İnsanı yaşatan, kendi iç sesine sadık kalabilmektir.

Her şeyin sahtesinin arttığı bu çağda, kendin kalmak büyük bir cesarettir.

En büyük kayboluş, kalabalıkta değil; insanın kendine olan uzaklığındadır.

İsmail Acar – Köşe Yazısı
ismailacar@74haber.com

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.