İnsanoğlu, bir damla sudan yaratıldı. Ve o küçücük başlangıçtan, dağları aşan, denizleri delen, gökyüzüne uzanan hayaller doğdu. Tarihin her döneminde büyük değişimlere imza atanlar, önce hayal edenlerdi. Çünkü hayal etmek; geleceğin, daha kurulmadan önce çizilen haritasıdır.
Bugün elimizde tuttuğumuz her teknoloji, içinde yaşadığımız her şehir, hatta sahip olduğumuz her büyük değer, bir zamanlar bir insanın zihninde bir kıvılcım olarak başladı. O kıvılcım, sabırla, inatla ve aşkla büyütüldü. Kim bilir, belki de çevrelerindeki insanlar o hayallere “imkânsız” demişti. Ama onlar, “imkânsız” kelimesini duvar değil, basamak bildiler.
Hayal etmek cesaret ister. Çünkü hayal, gözle görünmeyeni görebilme yeteneğidir. Henüz kimsenin inanmadığına inanmak, henüz doğmamış bir gerçeği bugünden kucaklamaktır.
Çoğu zaman hayatın ağırlığı, insanların küçük düşürücü sözleri ya da yaşadığımız hayal kırıklıkları hayallerimizi törpülemeye çalışır. Bize “Ayakların yere bassın.” derler. Oysa biz bilmeliyiz ki; ayaklarımız yere bassın evet, ama başımız da hayallerimizin yıldızlarına değsin.
Gelecek, hayal edenlerin elinde şekillenecek. Bugün küçük bir köy okulunda umutla bakan bir çocuğun hayali, yarının bilimini yazacak. Bir avuç gönüllüyle yola çıkan bir insanın hayali, yarının adaletini ve huzurunu inşa edecek.
Unutmayın; hayal kurmak, tembellik değil, bir irade beyanıdır. İnsan, ancak düşündüğü kadar büyür, hayal ettiği kadar yücelir. Büyük liderler, büyük sanatçılar, büyük mucitler… Hepsinin ortak noktası hayallerine sadık kalmalarıydı. Dünya değiştiyse, birilerinin hayal etmekten vazgeçmemesi sayesinde değişti.
Ve bazen, bir kişinin kurduğu hayal; milyonların kaderini değiştirir. Küçük bir iyiliğin, büyük bir dönüşüme kapı araladığı gibi… Belki de sizin bugün gönlünüzde büyüttüğünüz küçük bir hayal, yarın bir şehrin, bir ülkenin, hatta insanlığın umudu olacak.
Hayal kurarken korkmayın. Kimseye, hiçbir söze aldırmadan, içinizdeki sesi dinleyin. Hayal kuran insanlar, hayattan korkmayan insanlardır. Çünkü bilirler ki, nehirler, akacağı yolu önceden hayal ettiği için yolunu bulur. Ve bir gün, sabredenin duası göklerde yankı bulur.
Hayal et. Çalış. Vazgeçme. Çünkü gelecek, senin hayallerinde büyüyor.
Ve unutma, Mevlana’nın dediği gibi:
“Nice hayaller vardır ki, gerçeklerden daha gerçektir.”
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmail Acar
Hayal Etmekten Korkma: Gelecek Hayallerde Saklı
Hayal Etmekten Korkma: Gelecek Hayallerde Saklı
İnsanoğlu, bir damla sudan yaratıldı.
Ve o küçücük başlangıçtan, dağları aşan, denizleri delen, gökyüzüne uzanan hayaller doğdu.
Tarihin her döneminde büyük değişimlere imza atanlar, önce hayal edenlerdi.
Çünkü hayal etmek; geleceğin, daha kurulmadan önce çizilen haritasıdır.
Bugün elimizde tuttuğumuz her teknoloji, içinde yaşadığımız her şehir, hatta sahip olduğumuz her büyük değer, bir zamanlar bir insanın zihninde bir kıvılcım olarak başladı.
O kıvılcım, sabırla, inatla ve aşkla büyütüldü.
Kim bilir, belki de çevrelerindeki insanlar o hayallere “imkânsız” demişti.
Ama onlar, “imkânsız” kelimesini duvar değil, basamak bildiler.
Hayal etmek cesaret ister.
Çünkü hayal, gözle görünmeyeni görebilme yeteneğidir.
Henüz kimsenin inanmadığına inanmak, henüz doğmamış bir gerçeği bugünden kucaklamaktır.
Çoğu zaman hayatın ağırlığı, insanların küçük düşürücü sözleri ya da yaşadığımız hayal kırıklıkları hayallerimizi törpülemeye çalışır.
Bize “Ayakların yere bassın.” derler.
Oysa biz bilmeliyiz ki; ayaklarımız yere bassın evet, ama başımız da hayallerimizin yıldızlarına değsin.
Gelecek, hayal edenlerin elinde şekillenecek.
Bugün küçük bir köy okulunda umutla bakan bir çocuğun hayali, yarının bilimini yazacak.
Bir avuç gönüllüyle yola çıkan bir insanın hayali, yarının adaletini ve huzurunu inşa edecek.
Unutmayın; hayal kurmak, tembellik değil, bir irade beyanıdır.
İnsan, ancak düşündüğü kadar büyür, hayal ettiği kadar yücelir.
Büyük liderler, büyük sanatçılar, büyük mucitler… Hepsinin ortak noktası hayallerine sadık kalmalarıydı.
Dünya değiştiyse, birilerinin hayal etmekten vazgeçmemesi sayesinde değişti.
Ve bazen, bir kişinin kurduğu hayal; milyonların kaderini değiştirir.
Küçük bir iyiliğin, büyük bir dönüşüme kapı araladığı gibi…
Belki de sizin bugün gönlünüzde büyüttüğünüz küçük bir hayal, yarın bir şehrin, bir ülkenin, hatta insanlığın umudu olacak.
Hayal kurarken korkmayın.
Kimseye, hiçbir söze aldırmadan, içinizdeki sesi dinleyin.
Hayal kuran insanlar, hayattan korkmayan insanlardır.
Çünkü bilirler ki, nehirler, akacağı yolu önceden hayal ettiği için yolunu bulur.
Ve bir gün, sabredenin duası göklerde yankı bulur.
Hayal et.
Çalış.
Vazgeçme.
Çünkü gelecek, senin hayallerinde büyüyor.
Ve unutma, Mevlana’nın dediği gibi:
“Nice hayaller vardır ki, gerçeklerden daha gerçektir.”